Nıce oruç tutanlar vardır ki, onlann bundan nasipleri sadece aç m susuz kalmaktır. Yine
nice
gece kalkıp da ibadet edenler vardır
ki, ctkann bundan
nasipleri de sadece uykusuzluk ve meşakkattir. ”10 Yani, İman orucunu
Ailah rızası için tutmaz ve namazını da Allah rızası için kâffetzsa. bunlara verilecek sevap yoktur.
Hikmet ehli bazı zatlar, hadis-i şerifte ifade edilen
manayı şu temsille açıklamışlardır:“İbadetlerini görsünler, duysunlar diye
riya için yapan kişinin misali, çarşıya çıkarken cüzdanını taşlarla dolduran
kişi gibidir. Onu görenler: ‘Bakın bakın, şu
adamın cüzdanında ne de çok para var' derler. Fakat bu adam dükkânın birinden
bir şeyler almak istese, cüzdanındakilerle hiçbir şey alamaz. Hiç kimse onun
içinde ne olduğunu bilmez ve adamın eline, bu boş övgü dolu sözlerden başka bir
şey geçmez.”
İşte, riya ile
yapılan ameller de böyledir. İnsanlar, “Bu adam ne güzel ibadet ediyor, âbid
bir kişi derler” ancak o kişinin eline geçen, insanların bu boş övgü dolu
sözlerinden başka hiçbir şey değildir. Allah Teâlâ’nın da buyurduğu gibi,
“Onların
yaptıkları her (iyi) işi dikkate alırız, fakat onu saçılmış zerreler haline
getiririz” (Furkan
25/23).
Allah Teâlâ bu âyet-i
kerimesiyle mealen, “İnsanların benden başkası için yaptığı amellerin sevabını
biz darmadağın eder, toz duman haline
getiririz” buyurarak, amellerin sırf kendi rızası için yapılmasını emretmiştir.
Veki‘, Süfyân-ı Sevrî’den, o da Mücâhid’den işittim dediği
birinden naklediyor: Bir adam Resûl-i Ekrem’in [saiiaiiahu aleyhi
veseiiem] yanına geldi ve,
- Yâ Resûlallah! Ben sadaka vermek istiyorum ve bununla
Allah Teâlâ’nın rızasını elde etmek istiyorum. Ayrıca benim için, “Bu ne
hayırlı biridir” denilmesini de istiyorum, dedi. Adamın bu sözü
üzerine şu âyet indi:
“Kim Rabb’ine kavuşmayı umuyorsa, salih amelde bulunsun ve
Rabb'ine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin"
(Kehf 18/110).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder